"Araç şarj dinamosunu arızası nasıl anlaşılır" sorusuna verilebilecek ilk yanıt kömürlerin bitmesidir. Öte yandan dinamo kayışından sesler gelmesi, rölantiden kokular ve sesler gelmesi gibi durumlar da şarj dinamosunun bittiğinin işaretleridir. Böyle bir durumda şarj dinamosunun bitip bitmediği alanında uzman kişiler tarafından kontrol edilmelidir.
Tahrik sistemi, hava-yakıt karışımının potansiyel enerjisini kinetik enerjiye dönüştürmek için bir dizi işlem gerçekleştirir. Valfler tarafından silindirlere aktarılan hava-yakıt karışımının potansiyel enerjisi, pistonlar sıkıştıkça artmaya devam eder. Maksimum sıkıştırmada, yakıt küçük bir kıvılcımla ateşlenir ve pistonun düşmesine neden olan bir patlama meydana gelir. Yanma sonrasında pistonlar aşağı inerek krank milinin dönmesine ve tekerlek hareketine izin verir.
Hava yastıklarının çalışır durumda olup olmadıklarının anlamak için kontağı ilk çalıştırdığınızda aracın kontrol panelinde airbag ışıklarının yanıp 2-3 saniye sonra söndüğünü göreceksiniz. Bu ışık hiç sönmüyor veya hiç yanmıyorsa anlayın ki aracın airbaglerinde ciddi bir problem var ve doğrudan yetkili bir servisten yardım almanız gerekmektedir. Eğer araba ekspertiz yaptırırsanız da arabanızda hava yastığı açılıp açılmadığı araç ekspertiz raporu içerisinde görünecektir. Bu şekilde arabanın önceden geçirdiği olayların bir tahminini almak daha kolay olur.
Yazlık lastiklerde, lastiğin üzerinde bulunan bloklar kışlık lastiğe göre daha kalındır. Kış lastiğinde karlı ve ıslak zeminde tutunmayı sağlayacak kılcal kanallar yaz lastiklerinde kalın ve kısadır. Bu şekilde yazlık ve kışlık lastikler ayırt edilebilmektedir. Yazlık lastikler ortalama 7 derecenin üzerine çıkan mevsimlerde kullanılmalıdır. Sürtünmenin az olduğu yazlık lastikler özellikle yağışların yoğun olduğu dönemlerde veya karlı yollarda kayma olasılığı çok yüksektir.
Yaz mevsiminde kışlık lastiklerin kullanımı aracın hem performansını hem de yakıt tasarrufunu etkileyecektir. Yazlık lastiklerin kauçuğunda bulunan kılcal kanalları kış lastiğine göre daha az ve kısadır. Sıcak havalarda aracın asfalt zeminde yol tutuşu açısından elverişli olan yazlık lastiklerin kışın zorlu şartlarında kullanımı riskli hale gelebilmektedir. Bu nedenle günlük sıcaklığın yaklaşık +7 derece olduğu mevsimlerde yazlık lastiğe geçilmesi gerekir. Sıcaklığın daha düşük seviyelerde seyrettiği aylarda ise kışlık lastiğe geçmek önemlidir.
Ortalama 7 derecenin üstündeki sıcaklıklarda seyreden mevsimlerde yaz lastiklerinin, 7 derecenin altındaki sıcaklıklarda yaz lastiklerinin kullanımı önerilmektedir. Lastiklerin durumunun iyi olup olmadığını bilmek de önemlidir. Lastik kontrolü belirli periyotlarda rutin olarak yapılmalı, bir aşınma varsa gerekli değişimler yapılmalıdır. Özellikle ikinci el araç satın almaya karar verildiğinde lastiklerin durumu ve hangi mevsime uygun oldukları da kontrol edilmelidir. Aracın lastikleri ile ilgili durumun gözden geçirilmesi kısa zamanda lastik değişimi nedeniyle ortaya çıkabilecek maliyetlerin önünde geçmektedir.
Peki araba lastik üretim tarihi nerede yazar? diye anlamak için öncelikle lastiğin kenarında yer alan “DOT” sembolünü bulmalısınız. Lastiğin aracın dış kenarında yer alan DOT sembolü ile birlikte kimi sayıların da yer aldığını göreceksiniz. Lastiğe kenarındaki bu simgenin devamında yer alan sayılar lastiğin üretim yılı hakkında bilgi vermektedir. Bu yılların son dört rakamı lastiğin üretim yılını ifade eder. Son iki rakam lastiğin hangi yıl üretildiğini gösterirken önceki iki rakamda o yıl içerisinde lastiğin hangi haftada üretildiğini gösterir. Yani lastiğin üzerindeki son 4 dört rakam sırasıyla hafta sayısını ve yılı ifade eder.
Otomobil lastiklerinde diş derinliği aşınma nedeniyle çok fazla aşınmadığı takdirde 5 yıldan biraz daha uzun süre kullanılabilir. Ancak yine de güvenli bir yolculuk için lastiklerin beş yılda bir yenilenmesi önem taşır. Oto lastikler hiç kullanılmadığında dahi 10 yıllık bir süre sonunda yenileri ile değiştirilmesi gerekir. Lastiklerin genel durumuna ilişkin kontrollerin düzenli olarak yapılması önemlidir. Araç muayenesinde lastik kontrolü yapılmakta ve kimi hususlar ağır hasar olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle periyodik bakımları hiç bir şekilde aksatılmaması gerekir.
Otomobillerde lastiklerin kalitesi oldukça önemlidir. Optimum düzeyde yakıt tasarrufu, güvenli bir sürüş Ve yolcuların konfor açısından lastik dışında durumuna dikkat etmek gerekir. Belirli rutinler çerçevesinde yapılacak lastik kontrolü ile otomobil lastiğinin durumunu bilmek ve gerektiğinde lastik değişimi yapmak önemlidir. Öte yandan doğru mevsimde doğru lastik kullanımı da yine güvenli sürüş ve yakıt tasarrufu açısından büyük rol oynamaktadır. Otomobillerde lastikler yazlık lastik, kışlık lastik ve dört mevsim lastikler olmak üzere üçe ayrılır.
Bir araç kaza yaptıysa bu durum aracın değerinde bir düşüşe neden olacaktır. Kaza yapan ve bu kazanın ardından gerekli onarım işlemlerinin yapılması durumunda dahi araç değer kaybına yol açar. Aracın değerindeki bu düşüşe araç değer kaybı denir. Araç değer kaybı yargıtay tarafından hasarlı olan aracın hasarı giderildikten sonra ki değeri arasındaki farkı ifade eder şeklinde açıklanmaktadır. Hasar oranına göre oluşan değer kaybının alınması ile ilgili kimi şartlar söz konusudur.
Değer kaybı başvurusu söz konusu kazadan maksimum iki yıl sonraya kadar yapılabileceğini göz önünde bulundurmak önemlidir. Birçok yöntem ile değer kaybı başvurusu yapılabilir. Sigorta Tahkim Komisyonu, İcra Takibi veya asliye ticaret mahkemelerinde dava yolu ile araç değer kaybı talep edilebilir. Araç sahiplerinin için en kolay ve etkili yol Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmaktır.
Araç değer kaybı bir kaza sonucunda ortaya çıkan hasarın araçtaki değer düşüşünü ifade eder. İki tarafı olan bir kazada ortaya çıkan hasar nedeniyle araçtaki değer düşüşünün tazmini araç değer kaybı şeklinde ifade edilir. Herhangi bir kaza durumunda aracın hasar gören parçalarının Onarılmış olması durumunda dahi aracın ikinci el değerinde bir düşüş meydana gelir. Araç sahibinin %100 hatalı olmadığı durumlarda ortaya çıkan bu değer düşüklüğü sigorta Tahkim Komisyonu tarafından karşılanır. Böylece ikinci el araç satıcılarının uğrayacağı hem maddi hem de manevi kayıplarının önüne geçilmesi amaçlanır.
Araç değer kaybı alabilmek için bilinmesi gereken bazı temel noktalar vardır. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür. Söz konusu kazanın üzerinden iki yıldan fazla geçmiş olmaması, kazanın iki taraflı olması ve kazada %100 kusurlu olunmaması, onarılmış olan parçaların daha önce işlemden geçmemiş olması, aracın onarılabilir durumda olması yani pert olmaması, aracın geçirdiği kaza sonucunda onarılan parçaların olması onun ikinci el piyasalarındaki satış değeri üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Satışı zor olan aracın sahibi karşı tarafın kusurlu olduğu hasarlar nedeniyle araç değer kaybı alabilir.
Lastiklerin üzerinde 5 Rakam,1 harf ve iki rakam şeklinde işaret dizilimini görmek mümkün. Otomobil lastiği üzerindeki bu dizilimin ilk üç rakamı lastiğin tabanı yani kesitinin genişliğini ifade eder. Yani lastiğin yanlarından conta olan mesafesini milimetre şeklinde ifadesidir.
Otomobil sahipleri için araçlarının yakıt tasarrufu, güvenliği ve performansı sürücü ve yolcuların konforu açısından oldukça önemlidir. Herhangi bir arızalanma durumunda araçta yedek lastik olarak stepne lastikleri olur. Bu lastikler zarar gören lastiğin yerine rahatlıkla kullanılabilir. Öte yandan stepne lastikler diğer lastiklere göre biraz daha farklıdır. Bu lastiklerin uzun süre ve yüksek hızda kullanılması önerilmez.
Araba lastik basıncı belirtilen aralıkların dışında düşük veya yüksek olması istenen bir durum değildir. Lastik hava basıncı düşük ise otomobilin özellikle yüksek hızda yol tutuşu zorlaşır. Bu durum aracın kontrolünden, manevrasına kadar birçok açıdan tehlikelidir. Eğer lastiklerin hava basıncı olması gerekenden yüksek ise artan hızlarda aracın manevraları tehlikeli bir hale gelir. Yüksek hava basıncı olan lastiklerde durma mesafesi, frene basıldığında yol tutuşu ve direksiyon ile lastik arasındaki kararlılık etkilenir.
Genel olarak araçlarda 34 Psi ve 38 Psi basınç değerlerini ulaşıldığında lastiklere hava dolumu yapılması önerilir. Mühendisler tarafından lastik ölçülerine göre belirlenen hava basıncına uymak aracın güvenli bir şekilde ilerlemesi açısından oldukça önemlidir.
Söz konusu otomobilin geri vitese takılmış olmasına rağmen geri vites lambası yanmıyorsa bunun çeşitli nedenleri olabilir. En yaygın sebep geri vites müşürünün arızalanmasıdır. Geri vites müşürü arızalı ise veya aşınmalar söz konusu ise geri lambası yanmaz. Kesik kesik veya kısık bir şekilde yanan geri vites lambası için müşür arızası sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Geri vites ürünün arızalanması durumunda geri vites lambasını sönmemesi de mümkündür. Bu durum geri vites müşürünün kısa devre yaptığını gösterir.
Araç içerisindeki sürücü ve yolcuların güvenliğini sağlamak, yayalar ve trafikteki diğer araçlar için risk oluşturabilecek sorunların giderilmesi oldukça önemlidir. Geri vites lambasının düzgün çalışır durumda olması da bu noktada dikkat edilmesi gereken bir konudur. Geri vites lambasındaki bir arızanın hızlı bir şekilde giderilmesi gerekir. Geri vites lambasının arızalanması ile ilgili en sık karşılaşılan durumlardan biri geri vites müşürü arızası durumudur. Peki vites müşürü nedir?
Karda-buzda araba kullanma teknikleri konusunda bilgi sahibi olmaya başlamadan önce yapılması gereken bazı hazırlıklar vardır. Bu hazırlıkların başında kış aylarına girmeden önce aracın gerekli bakım ve onarım işlemlerinin yapılması gerekir. Özellikle karlı havalarda aracın lastik basıncı, rot ve balans ayarları, sileceklerini düzgün çalışıp çalışmadığı gibi konuların mutlaka önceden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Kışın yoğun ve zorlu geçtiği dönemlerde güvenli bir sürüş için mutlaka kış lastiği taktırmak gerekmektedir. Yaklaşık 9°C’nin altında seyreden kış günlerinde güvenli bir yolculuk için kış lastiğine geçmek önemlidir.